Tedarik Zincirini Etkileyen En Önemli 7 Siber Güvenlik Tehdidi

Tedarik zinciri tehditleri

Giriş

Tedarik zinciri yönetimi, son yıllarda giderek daha fazla işletmenin üçüncü taraf satıcılara ve hizmet sağlayıcılara bel bağlamasıyla giderek daha karmaşık hale geldi. Bu güven, şirketleri bir dizi yeni siber güvenlik riskine maruz bırakıyor ve bu riskler büyük bir etkiye sahip olabilir. darbe operasyonlar hakkında.

Bu makalede, bugün tedarik zincirinin karşı karşıya olduğu en önemli yedi siber güvenlik tehdidine göz atacağız.

1. Kötü Amaçlı İçeridekiler

Tedarik zincirine yönelik en önemli tehditlerden biri, içerideki kötü niyetli kişilerdir. Bunlar, şirket sistemlerine ve verilerine yasal erişimi olan ancak bu erişimi dolandırıcılık veya hırsızlık yapmak için kullanan kişilerdir.

İçerideki kötü niyetli kişilerin genellikle şirket sistemleri ve süreçleri hakkında ayrıntılı bilgileri vardır, bu da bunların tespit edilmesini ve engellenmesini zorlaştırır. Çoğu durumda, yalnızca önemli hasara neden olduktan sonra keşfedilirler.

2. Üçüncü Taraf Satıcılar

Tedarik zincirine yönelik bir başka büyük tehdit de üçüncü taraf satıcılardan gelmektedir. Şirketler genellikle nakliye, depolama ve hatta üretim gibi kritik işlevleri bu satıcılara yaptırır.

Dış kaynak kullanımı paradan tasarruf edip verimliliği artırabilirken, şirketleri yeni siber güvenlik risklerine de maruz bırakır. Bir satıcının sistemleri ihlal edilirse, saldırgan şirketin verilerine ve sistemlerine erişebilir. Bazı durumlarda, saldırganlar şirketin müşterilerine saldırı başlatmak için satıcı sistemlerini bile ele geçirebilmiştir.

3. Siber Suç Grupları

Siber suç gruplar, siber saldırıları gerçekleştirmede uzmanlaşmış organize suçlu ekipleridir. Bu gruplar genellikle sağlık, perakende ve üretim gibi belirli sektörleri hedefler.

Saldırganlar, genellikle tedarik zinciri sistemlerini hedefler çünkü bunlar müşteri gibi çok sayıda değerli veri sunar. bilgi, mali kayıtlar ve özel şirket bilgileri. Saldırganlar bu sistemleri ihlal ederek şirkete ve itibarına önemli zararlar verebilir.

4. Hacktivistler

Hacktivistler, siyasi veya sosyal bir gündemi ilerletmek için bilgisayar korsanlığını kullanan kişi veya gruplardır. Çoğu durumda, bir tür adaletsizliğin suç ortağı olduğuna inandıkları şirketlere saldırılar düzenlerler.

Bilgisayar korsanlığı saldırıları genellikle yıkıcı olmaktan çok yıkıcı olsa da, yine de operasyonlar üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Bazı durumlarda, saldırganlar müşteri bilgileri ve mali kayıtlar gibi hassas şirket verilerine erişip onları serbest bırakabilmiştir.

5. Devlet Destekli Bilgisayar Korsanları

Devlet destekli bilgisayar korsanları, siber saldırılar gerçekleştirmeleri için bir ulus devlet tarafından desteklenen bireyler veya gruplardır. Bu gruplar tipik olarak ülkenin altyapısı veya ekonomisi için kritik öneme sahip şirketleri veya sektörleri hedefler.

Çoğu durumda, devlet destekli saldırganlar hassas verilere veya fikri mülkiyete erişim elde etmek istiyor. Ayrıca operasyonları kesintiye uğratmak veya şirket tesislerine fiziksel zarar vermek istiyor olabilirler.

6. Endüstriyel Kontrol Sistemleri

Endüstriyel kontrol sistemleri (ICS), imalat, enerji üretimi ve su arıtma gibi endüstriyel süreçleri yönetmek ve izlemek için kullanılır. Bu sistemler genellikle uzaktan kontrol edilir ve bu da onları siber saldırılara karşı savunmasız hale getirir.

Bir saldırgan bir ICS sistemine erişim kazanırsa şirkete ve hatta ülkenin altyapısına ciddi zarar verebilir. Bazı durumlarda, saldırganlar güvenlik sistemlerini uzaktan devre dışı bırakarak endüstriyel kazalara yol açabilmiştir.

Endüstriyel Kontrol Sistemleri

7. DDoS Saldırıları

Dağıtılmış hizmet reddi (DDoS) saldırısı, bir sistemi veya ağı birden fazla kaynaktan gelen trafikle doldurarak kullanılamaz hale getirmeye çalışan bir siber saldırı türüdür. DDoS saldırıları genellikle siyasi veya sosyal anlaşmazlıklarda bir silah olarak kullanılır.

DDoS saldırıları yıkıcı olabilse de, nadiren veri ihlallerine veya diğer ciddi hasarlara neden olurlar. Ancak, sistemleri ve ağları uzun süre kullanım dışı bırakabileceklerinden operasyonlar üzerinde yine de önemli bir etkiye sahip olabilirler.

Sonuç

Tedarik zincirine yönelik siber güvenlik tehditleri sürekli gelişiyor ve sürekli olarak yeni riskler ortaya çıkıyor. Bu tehditlere karşı korunmak için şirketlerin kapsamlı bir siber güvenlik stratejisine sahip olmaları önemlidir. Bu strateji, saldırıları önlemeye, ihlalleri tespit etmeye ve olaylara müdahale etmeye yönelik önlemleri içermelidir.

Tedarik zinciri söz konusu olduğunda, siber güvenlik herkesin sorumluluğundadır. Şirketler ve ortakları birlikte çalışarak tedarik zincirini daha güvenli ve saldırılara karşı dayanıklı hale getirebilir.